31 Mart 2011 Perşembe

sobe

Yağmur yağdı.dışarı çıkmaya karar verdim günler sonra ilk kez.ben üzerimi giyinene kadar dindi yağmur.yine de çıktım.en sevdiğim beremi giydim.hani şu kahverengiyi.

her zaman gittiğim yolun tam tersine yürüdüm.hayatın olmadığı tarafa.dağa doğru..ben yürüdükçe beton azaldı toprak arttı..sonra fark ettim ki yağmur çok derin yaralar açmış toprakta.çok derin..

sonra yine yağmur yağmaya başladı.aynı anda benimde yaşlar süzüldü yanaklarımdan..yağmur gitgide arttı.yürüdüm.sonuna kadar..gidebildiğim yere kadar.ağladım duygusuzca..bomboştu içim..ağladım ama hissetmediğimi fark ettim artık.aslan bi ceylanı yemeğe başladığında ceylan bi süre sonra normalmiş gibi seyreder ya kendi yenmesini..boş gözlerle izler..acı duymaz.uyuşur..öyle işte..


sonra,çocukken yağmurun altında saklambaç oynadığımız zamanlar geldi durduk yere aklıma.bulunmayı beklerken ki sabırsızlığımla,heyecanımı özledim..soğuktan titreyerek oynardık..heyecan içinde..çocukları kıskanıyorum,çocukluğumu özlediğim için..o zaman ki hayallerimi,arzularımı özlüyorum..o zaman ki ağlamalarım bile can yakmıyordu.canımı en çok yakan şey patlayan şekerleri burnumuza atmaya çalışmamızdı herhalde çocukken..

yine koşasım geldi.saklambaç oynayasım..



Bu yüzden..

Çok sevesim var seni.Sadece sevmek.Ömrümün sonuna kadar..

Bekleyesim var seni hiç sıkılmadan,yorulmadan.Yıllardır beklediğim gibi..Beni büyüten saniyeler sana emanet edicek beni..

Şarkılarımı sana söyleyesim var.Her kelimesini seninle hissederek.Hepsi sana yazılmış bak göreceksin.



Hey nerdesin?

Bak işte ben hala burdayım.

Artık sobe zamanı.